“Antimikrobiyal Direnci Birlikte Önleyelim”
Dünya çapında giderek artan ve hızla yaygınlaşan antibiyotik direnci ile birlikte tedavisi zor, hatta imkânsız enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığı, salgınlara yol açma riski ve ne yazık ki, antibiyotik öncesi dönemde olduğu gibi enfeksiyon hastalıklarından ölümler de artmaktadır.
Giderek büyüyen ve gelecek için daha büyük bir tehlike oluşturma potansiyeli bulunan bu sorun küresel çapta Halk Sağlığını tehdit etmektedir.
Bu konuya kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla 18 Kasım ile başlayan hafta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak kabul edilmektedir. Böylece; doğru antibiyotik kullanımının önemi ve doğru olmayan antibiyotik kullanımının riskleri konusunda farkındalığı arttırarak gereksiz antibiyotik kullanımının engellenmesi hedeflenmektedir.
Direnç Artışındaki En Önemli Neden, Antibiyotik Tüketimindeki Artıştır
Giderek artan antimikrobiyal direnç (AMR) sorununun esas nedeni; gereksiz ve yanlış antimikrobiyal tüketilmesi ve gereğinden uzun süre kullanılmasıdır.
Aynı zamanda, tarım ve hayvancılık sektöründe de antibiyotikler yoğun ve yanlış kullanılmaktadır. Bu durum, direnç gelişimi yanında antibiyotiklere dirençli gıda kökenli enfeksiyon riski de oluşturmaktadır.
Ülkemiz Antibiyotik Tüketimi Bakımından Avrupa’da Birinci Sırada Yer Almaktadır
Dünya genelinde antibiyotik tüketimi giderek artış göstermektedir. Ne yazık ki, bu artış gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında daha üst sıralardadır. Üstelik, Avrupa ülkeleri arasında antibiyotik tüketimi bakımından ülkemiz halen birinci sırada yer alma özelliğini korumaktadır.
Akut Solunum Yolu Enfeksiyonlarının %70’inde Antibiyotikler Etkisizdir
Dünya genelinde en çok antibiyotik kullanılan enfeksiyonlar akut üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Bunların çoğu (%70) viral etkenlere bağlı olmasına rağmen bu hastaların yarısından fazlasında gereksiz antibiyotik kullanıldığı görülmektedir. Soğuk algınlığı, nezle, grip gibi viral hastalıklarda antibiyotiklerin etkisi yoktur.
Benzer şekilde ishalli hastalıklarda da gereksiz antibiyotik kullanıldığı dikkati çekmektedir. Her enfeksiyonun bakteriyel olmadığı, bakteriyel olsa bile her antibiyotiğin kullanılamayacağının birçok hekim ve halk tarafından fark edilmesine ihtiyaç vardır.
Antimikrobiyal Direnç Artık “Açık Tehdit” Haline Gelmiştir
Yanlış ve aşırı antimikrobiyal kullanımı sonucunda mikroorganizmaların geliştirdiği “çoklu direnç” özellikle tedavisi imkânsız hale gelen sağlık bakımı ilişkili enfeksiyonlar olarak karşımıza çıkmıştır ve zaman zaman çözümü olmayan ciddi bir sorun haline gelmiştir. Daha önceki yıllarda “gizli tehdit” olarak tanımladığımız “antimikrobiyal direnç” günümüzde artık “açık tehdit” halini almıştır.
Antibimikrobiyal Direnç Gelişimi Enfeksiyonlara Bağlı Ölüm Riskini Arttırmaktadır
Günümüzde halen dünya genelindeki ölümlerin %25’i enfeksiyonlara bağlıdır. Direnç gelişimi ile beraber bu oranın daha da artması tehlikesi vardır. Dünya genelinde 2019 yılında bakteriyel antimikrobiyal dirence bağlı 4.95 milyon ölüm gerçekleştiği tahmin edilmektedir. İleriye dönük projeksiyonlar 2050 yılında yıllık 10 milyon kişinin antimikrobiyal direnç ile gelişen enfeksiyonlardan hayatını kaybedeceğini öngörmektedir.
Direnç arttıkça tedavisi mümkün olmayan enfeksiyonların artması, salgınların sıklaşması ve ölüm riskinin artması söz konusudur.
Antibiyotik Sonrası Çağa Giriyoruz
Tıp dünyasının son 40 yıldır üstünde durduğu ve geldiğimiz noktayı öngördüğü “Antimikrobiyal Direnç Sorunu”nun önüne geçebilmek için sayılı yılların kaldığı günümüzde “küresel düşünmek, lokal hareket etmek”, çok acil yeni eylem planları oluşturmak ve mevcut planları harfiyen uygulamak mecburiyetimiz bulunmaktadır. Aksi takdirde, basit enfeksiyonların bile ölüme sebep olabilmesi çok yakın gelecekte görünmektedir.
En Önemli 10 Küresel Sağlık Sorunundan Biri: “Antimikrobiyal Direnç”
Günümüzün en önemli 10 küresel sağlık sorununundan biri olan antimikrobiyal direnci önlemek için “Doğru Antibiyotik Kullanımı” stratejisi uygulamak bir zorunluluk haline gelmiştir.
“Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” dolayısıyla “Antimikrobiyal Direnci Birlikte Önleyelim” sloganıyla tüm halkımızın ve hekimlerimizin konuya dikkatlerini çekmek istiyor, gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanmamaya gösterecekleri hassasiyetin artmasını bekliyoruz.
Acıbadem Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
Prof. Dr. Serap GENÇER
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Ülkemizde hem hastanede hem de ayaktan hastalarda hem antibiyotik kullanımını hem de antibiyotik kullanımını gerektirecek enfeksiyonların kontrolünü sağlamak büyük önem taşımaktadır.
Toplumda alınabilecek önlemler:
- El yıkama, gıda hijyeni, hasta insanlardan uzak durma ve aşılanma gibi enfeksiyon önlemlerine daha fazla uyularak enfeksiyonların yayılımı azaltılmalıdır.
- Antibiyotikler sadece reçete ile kullanılmalıdır (reçetesiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalıdır).
- Reçetede önerilen doz ve süreye tam uyum gösterilmelidir.
- Tedavi erken bırakılmamalıdır.
- Hastalar arasında “bana iyi geldi, sana da iyi gelir” düşüncesi ile antibiyotik paylaşımı yapılmamalıdır.
Sağlık çalışanları tarafından alınması gereken önlemler:
- El yıkamaya uyum, çevre temizliği ve alet dezenfeksiyonu eksiksiz uygulanmalıdır.
- Güncel erişkin aşılama kılavuzlarına göre aşılama yapılmalıdır.
- Bakteriyel enfeksiyondan şüphelenildiğinde, uygun örneklerden kültürler yapılmalı ve tanı doğrulanmalıdır.
- Antibiyotikler sadece gerçekten ihtiyaç olduğunda reçetelenmelidir.
- Doğru antibiyotik doğru dozda ve sürede verilmelidir.
- Yatan hastalarda uygun enfeksiyonlarda mümkün olan en kısa sürede damar yolundan verilen tedaviden ağız yoluyla alınan tedaviye geçilmelidir.
ANTİBİYOTİK KULLANIMI KONUSUNDA BAZI SORU VE CEVAPLAR
Antibiyotik nedir?
Antibiyotikler bakterilerin neden oldukları enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.
Antibiyotikleri ne zaman kullanabilirim?
Antibiyotikler soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin yol açtığı enfeksiyonlarda etkili değildir. Sadece bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkilidir. Doğru tanı ile antibiyotik kullanımına gerek olup olmadığına doktorunuz karar vermelidir. Sadece doktorunuzun reçete ettiği antibiyotikleri alınız.
Ateşim olduğunda kendi kendime antibiyotik kullanabilir miyim?
Hayır. Antibiyotikler “ateş düşürücü, kırgınlık giderici, ağrı kesici ilaçlar” değildir. Ateş vücutta bulunan bir enfeksiyonun göstergesi olabilir fakat her enfeksiyon bakteriyel değildir ve antibiyotikler etkisizdir. Antibiyotikler mutlaka hekim önerisiyle kullanılmalıdır.
Grip oldum, antibiyotik alabilir miyim?
Hayır. Antibiyotikler soğuk algınlığı veya gripte yararlı değildir.
Kendimi gripten korumak için antibiyotik alabilir miyim?
Hayır. Soğuk algınlığı ve grip benzeri hastalıklar virüslerin yol açtığı enfeksiyonlardır. Antibiyotikler virüslerin kişiden kişiye bulaşmasını engellemez.
Bakteriyel bir enfeksiyona karşı tedbir olarak antibiyotik alırsam ne olur?
Antibiyotiklerin istenmeyen yan etkileriyle (özellikle ishal gibi) karşılaşabileceğiniz gibi direnç gelişmesine yol açabilirsiniz. Gereksiz antibiyotik kullanımı sonucunda antimikrobiyal direnç ortaya çıkmaktadır.
Antibiyotiklere direnç gelişirse ne olur?
Dirençli bir bakteri enfeksiyonu ortaya çıktığında bir yandan bu enfeksiyonun tedavisinde güçlüklerle karşılaşırken, öte yandan dirençli bakterilerin başka hastalara bulaşması ve sorunun büyüyerek devam etmesi kaçınılmaz olarak görülmektedir. Bir antibiyotiğe direnç geliştiğinde önemli istenmeyen sonuçlar olarak; tedavi edilemeyen enfeksiyon, uzamış hastalık, komplikasyonların görülme sıklığında artma, daha fazla doktora başvuru, daha pahalı ilaçların kullanımı, bakteriyel enfeksiyonlardan daha fazla ölüm görülmektedir.
Antibiyotik kullandığımda direnç gelişmesi dışında benim için bir riski var mıdır?
Evet. Antibiyotikler masum ilaçlar değildir. Diğer tüm ilaçlarda olduğu gibi antibiyotiklerin de istenmeyen yan etkileri vardır. Ciddi alerjik reaksiyonlara, karaciğer veya böbrek toksisitesine, ishale yol açabilirler. Hatta, dizanteriyi taklit edebilen kanlı ishal tablosuyla sizi ve yakınlarınızı endişelendirebilirler. Bu yüzden, sadece doktorunuz tarafından size önerilen antibiyotiği kullanınız. İstenmeyen bir etki ortaya çıktığında tekrar doktorunuza başvurunuz.
Bir başkasının kullandığı antibiyotiği aynı hastalık için ben de kullanabilir miyim?
Hayır. Her hastanın kendine ait özelikleri olduğu gibi her antibiyotiğin de birbirinden farklı özellikleri vardır. Hastaların bilinen kronik hastalıkları dışında yaş, gebelik gibi özel durumları da dikkate alınarak antibiyotik seçilmesi gerekir. Bu yüzden, başka bir hasta için önerilen antibiyotikleri kendi kendinize kullanmayın ve mutlaka doktorunuza danışın.
Antibiyotikleri nasıl kullanmalıyım?
Doktorunuz antibiyotik reçete ederse antibiyotiğin doğru olarak alınması çok önemlidir.
Doğru antibiyotik kullanımı nedir?
Sadece gerekli olduğunda, doğru seçilen ilaçlarla, uygun dozda ve uygun sürede antibiyotik kullanımıdır.
Doğru antibiyotik kullanımı neden önemlidir?
Antibiyotiklerin yanlış kullanımı sadece bakterilerin direnç kazanmasına yol açar.
Antibiyotikler ne kadar doz ve sürede kullanılmalıdır?
Hekim tarafından o enfeksiyonun tedavisi için önerilen dozun tamamı önerilen sürede kullanılmalıdır. Kendinizi daha iyi hissettiğiniz için antibiyotik kullanımını sonlandırmamalısınız. Önerilenden daha kısa süreli antibiyotik kullanımı dirençli bakterilerin çoğalmaya devam etmesine neden olacaktır. Bu da enfeksiyonun devamı anlamına gelmektedir. Antibiyotikleri doktorunuzun önerdiğinden daha az veya daha çok kullanmayınız.
Antibiyotik tedavime ara verirsem ne olur?
Antibiyotik kullanımına ara verilmesi veya doz atlanması bakterilerin direnç geliştirmesine yol açar. Böylece, tedavi başarısızlığı ortaya çıkar ve hastalık tekrarlar. Hatta, antibiyotiklerin etkisiz kalacağı dirençli bakterilerle gelişen enfeksiyonlar ortaya çıkar.